Dr. Bengisu Duman
Asla pes etmemek!!! Sonuna kadar peşini hiç bırakmamak… Ve sonunda Göz Hastalıkları uzmanlığı kapıları açılır, hayaller gerçekleşir. Dr. Bengisu Duman’a hayallerini nasıl gerçekleştirdiğini sorduk, O da tüm içtenliğiyle anlattı.
▶ Merhaba Bengisu Hanım, Her 1000 hekimden ancak 20’sinin ulaşabildiği başarı düzeyindesiniz. Sıra dışı başarınızdan ötürü sizi tebrik ediyoruz. Şubat 2018 TUS puanlarınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
▶ Merhaba, 2018 Şubat TUS’u klinikte 68,6 puan temel bilimlerden ise 67,9 puan aldım. Sıralama olarak ise klinikte 269. temelde ise 351. sıradayım.
▶ Hangi Tıp Fakültesi mezunusunuz? Ayrıca geçmiş TUS deneyimlerinizden bahsedebilir misiniz?
▶ Ben 2015 Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum. 5. Sınıfta sınıfımdaki birçok arkadaşım gibi TUS dershanelerinden birine kayıt oldum ve derslerine gitmeye başladım. Ancak sonrasında derslere olan ilgimi ve çalışma motivasyonumu kaybettim. TUS’a çalışmayı bıraktım, derslere de düzenli gitmemeye başladım. Haliyle mezun olduktan sonraki ilk sınavımda düşük bir puan aldım. Bu arada mecburi hizmetime evime yakın bir noktada oldukça rahat bir TSM’de başladım. Ancak TUS gerçeği ve hedeflerim arka planda hep rahatsız ediyordu beni.
Acıbadem Üniversitesi’nin ilk mezunlarından olduğum için önümde TUS çalışmış, bana yol gösterebilecek, konuşabileceğim, TUS’un mantığını tartışabileceğim kimse yoktu. Dershanedeki dersleri iyi takip etmemiş olmamın önümdeki en büyük sorun olduğunu, dersleri düzenli dinlersem bu işin olacağını düşünüp tekrar dershaneye gitmeye karar verdim. Bu süreçte “TUS’ta ne gibi soru çıkar biri bana söylemeli, altını çizdirmeli, yoksa bu iş olmaz” düşüncesi o kadar derinlere işlemişti ki; “bu işin sırrı bu!” diye düşündüm. Fakat dershanede dersleri dinledikten hemen sonra yapılması gerektiği söylenen tekrarların hiçbirini yetiştiremiyordum. Hızlı hızlı okusam bana hiçbir anlam ifade etmiyordu okuduklarım. E yavaş okusam?” Bu sefer de konuları yetiştiremiyordum. “Gereksiz ayrıntılarda mı boğuluyorum? ” sorusu hep aklımı kurcalıyordu.
Sonuç olarak olay ders dinlemek, kampa gitmek, 7-8 tekrar yapmak, mutlaka çözülmesi gereken soru bankalarını devirmek, hızlı hızlı okumak vb. değilmiş. TUS sürecinde aldığım ilk ders budur! Bunu Tus Office ile tanıştıktan sonra anladım.
▶ Neden TUS OFFICE ve TUS Takip Sistemi ile hazırlandınız? Hazırlık süreçlerinizi anlatabilir misiniz?
▶ Yaşadığım dershane deneyimi ve ardından bir kamp dönemi sonrası istediğim sonuçlardan uzak olmam beni yeni bir arayışa yöneltti. Herkes için genel geçer kabul edilen yollar bana uygun değildi ve kendime uygun yolu bulmalıydım, bu arada da TUS mantığına aykırı çalışma potansiyelimin yüksek olduğunun farkındaydım. Gerektiğinde durdurulmalı ve doğru yola yönlendirilmeliydim. İşte bu sırada Tus Office’in sayfasını buldum, aradım. İlk görüşmemizden sonra denemeye değer olduğunu düşündüm ve önümüzdeki TUS’a az bir zaman kala çalışmalarımıza hemen başladık. Sorgulamadan içinde bulunduğum durumu kabullenerek benim için planlanan programı uygulamaya çalıştım. Programa yine yetişemiyordum, sürekli programda değişiklikler oluyordu ama okuduğum bilginin temelini çok iyi anlamam gerektiğini, anahtar noktanın bu olduğunu Tus Office bana sürekli hatırlattı.
O dönem sınava kısa bir süre olmasına ve birçok derse hiç bakamamış olmama rağmen puanımı 51’den 58’e yükselttim. Bu puan yine hedeften uzaktı, bir dönem daha Tus Office ile çalıştık. Ancak o dönem rehavete kapıldığımı sonradan anladım; anlayınca zaten oluyor, program değişiklikleri ile de durum kompanse ediliyor diye düşünmüştüm. Sonuç ise bir hüsran oldu ve sadece 1 puan artışı sağladım o sınavda. Çünkü siz o heyecanı ve çalışma güdüsünü içinizde tutmadıkça kimse onu içinize hapsedemez. Tus sürecimde öğrendiğim 2. ders ise budur.
Moraller bozuktu ama umut vardı. Tekrar çalışmaya başladık. Ancak içinde bulunduğum çevre yaptığım işi hep sorgulamama sebep oldu. O dönemde içinde bulunduğum olumsuz faktörlerin de etkisi ile sınava 1,5 ay kala, en yoğun konsantrasyon gereken dönemde yapamayacağım inancına kapılıp kendimi çalışmaktan geri çektim. Sonuç olarak o sınavdan 62 puan aldım, yanında şu 3. ders ile birlikte: “Çevrende seni olumsuz tarafa çeken tüm faktörlerden uzak dur!”
Son dönem artık nasıl bir çalışma programı ve yöntemi uygulamam gerektiğini bildiğime inandığım için son 1,5 ay kalana kadar kendi evimde, tüm olumsuz faktörlerden uzak, çalışma ve öğrenme şeklime uygun bir yöntemle ders çalıştım. Son 1,5 ay ise sınava yakın o stresi paylaşabilmek, sürecimi daha verimli yönetebilmek için Tus Office ile birlikte çalıştık. Bu dönemde sürecime eklenen en önemli faktör zorunluluktu. Artık bu sınavın son olacağını daha dönem başında kendime ve çevremdeki herkese söylemiştim. Ne olursa olsun bu son olmalıydı! Önceki dönemlerimde sınava çeyrek kala “bu sefer de olmayacak” hissine kapılıp çalışmayı bırakıyordum fakat artık çalışmayı bırakma lüksü elimde yoktu. Kendi adıma aldığım 4. ders ise bu olmuştu: “Hedefini net ve sabit şekilde kafanda belirle”
▶ Ayrıca o meşhur soruyu yöneltmek istiyoruz: “Dönem içinde kaç tekrarınız oldu? Hangi kaynakları kullandınız?” Ayrıca öğrenme etkinliği mi, tekrar skoru mu sizce daha önemli?
▶ Benim dershanede dinlediğim dersleri saymazsanız (ki kendiniz çalışmadıkça çok da bir anlamı olmadığına emin olabilirsiniz) toplamda tüm TUS tekrar sayım üç. Hadi dershaneye giderken yapmış olduğum yarım yamalak çalışmaları bir tekrar sayalım derseniz en fazla dört. Başta yazdığım gibi ben çok yavaş ancak konuları kavrayarak çalışıyordum. Bir dönem boyunca ancak ya klinik ya temel tekrarı yapabiliyordum. Bu son sınav öncesi dönemde bilgi düzeyim yükseldiği için kendime göre daha hızlı çalışabildim ve klinik ve temel tekrarımı tek dönemde bitirebildim. Yani sınav öncesi sadece bir tekrar yapabildim. Temel kaynağım TÜM TUS SORULARI oldu. TTS’nin altını üstüne getirdim diyebilirim. Aklıma takılan noktalarda açıp kitaptan anlamadığım noktayı anlayıp bıraktım. Tüm dönem boyunca sadece bir tane tam deneme çözebildim. Tek dönemde çıkmış tus soruları+bazı derslerde 10 ders denemesi çözerek sınava hazırlandım. Anatomi ve biyokimyada sevdiğim iki kaynak vardı onları çalıştım, soru hiç çözmedim. Zamanım olsa yapardım tabi ama başka da bir kaynak açıp bakacak vaktim olmadı. Sınavdan da 68,6 puan aldım. Sonuç olarak yaptığınız tekrar sayısı bir noktaya kadar önemli evet ama ondan çok daha önemli şey bilgiyi etkin bir şekilde öğrenmek ve içselleştirmek. Bilgininin temelini istinasız tam öğrenmek gerek. Bu sayede yorum gücünüzü ve soru çözebilme tekniğinizi geliştirmek bence en akıllıca yöntem. Bu yöntemi geliştirme konusunda da Tus Office’in bana çok büyük katkısı olduğunu söyleyebilirim.
▶ Başarınızın en önemli unsurlarını özetleyebilir misiniz?
▶ Kendimce bu başarının en temel unsuru vazgeçmemek oldu. Kırılma noktalarım, bırakmaya yakın olduğum zamanlar yaşadık ama o zamanlarda ailemin ve Tus Office’in desteği ile sürece devam ettim. TUS adına aldığım bir başka ders de budur zaten; “istikrarlı çalışmak ve vazgeçmemek”
▶ Hangi branşı tercih etmeyi düşünüyorsunuz?
▶ Ben başta göz olmak üzere birkaç alanda tercih yapacağım. Henüz tam netleştiremediğim noktalar var.
▶ Başarınızdan ötürü tekrar sizi kutluyor, sorularımızı içtenlikle yanıtladığınız için teşekkür ediyoruz.
▶ Ben de her türlü desteğiniz için size çok teşekkür ederim.